Yeni Yorum Gönder 
Kurt kuzuyu kaptı
Yazar Konu
CescFabregas


Yaş:
Nerden: Adana
Kayıt: Feb 2009
Mesajlar: 2,155
Rep Puanı: 25
Takımı: Fenerbahce
Mesaj: #1
Kurt kuzuyu kaptı
Bir Akdeniz ilinde atletizm antrenörlüğü yapan bir beden eğitimi öğretmeni, 15 yaşındaki atlet kızı okutma vaadiyle Karadeniz´deki ailesinden alıyor ve kısa bir süre sonra beraber olmaya başlıyorlar. Eğitmen (!) yapılan tüm uyarılara rağmen kızı bırakmamakta ısrar ediyor. Atletizm ve milli eğitim camiası bu olayla çalkalanıyor, ancak kimsenin elinden bir şey gelmiyor.
Bu yazıyı içim acıyarak yazıyorum. Zira zaten ilgi görmeyen amatör branşların bu vesileyle yara almasını, zarar görmesini istemiyorum. Lakin, olay o kadar vahim ve yüz kızartıcı ki, gündeme getirilmesi benim için insani ve vicdani bir borç oldu.
Son zamanlarda ülkemizde gündemi bir hayli meşgul eden çocuk tacizi olayının bir benzeri de sporumuzda yaşanıyor. Olay, Karadeniz’den başlayıp Akdeniz’e uzanan bir utancın öyküsü. Olay, Türkiye’de çocukların ve gençlerin nasıl istismar edildiğinin yüz kızartıcı bir örneği. Olay, ailelerin çocuklarını eğitmenlere teslim ederken
iki kere daha düşünmesini gerektirecek kadar vahim. Neyse, lafı fazla uzatmadan bir genç kızı, bir aileyi, iki camiayı adeta bir çıkmaza sokan trajediyi aktaralım:

Fakir aileyle kızları kandırılıyor...
Karadeniz’in bir iline bağlı bir köyünde yaşayan 1992 doğumlu bir genç kız, hem okuyor, hem atletizm yapıyor. Genç atlet yaptığı derecelerle tıpkı Süreyya Ayhan gibi gelecek vaat ediyor. Derken, Akdeniz bölgesinin şirin bir ilinde beden eğitimi öğretmeni olarak görev yapan bir atletizm antrenörü, iki yıl önce yaz tatiline memleketi olan bu kente geldiği sırada genç kızı farkediyor. İlk karşılaştığı anda genç kıza göz koyuyor. Ardından tüm masraflarını kendisinin karşılayacağını ileri sürerek, görev yaptığı ile götürüp okutmak için kızı ailesinden istiyor. Ayrıca kızın antrenörlüğünü üstlenerek onu başarılı bir atlet yapacağını da ekliyor. Zaten yoksul olan aile güvendikleri bu hemşehrilerine kızlarını teslim ediyorlar. İkili Akdeniz’in yolunu tutuyor. Öğretmen, kızı kendisinin görevli olduğu ilköğretim okuluna kaydediyor ve oradaki bir kız yurduna yerleştiriyor.

Öğretmen, öğrencisini evine almaya başlıyor
İkili okul dışında şehir stadındaki atletizm sahasında antrenman da yapmaya başlıyor. İlk günler olağandışı bir şey göze çarpmıyor. Ancak ilerleyen zamanda kızın bekar olan orta yaşlı öğretmenin evine girip çıktığı görülüyor. Ardından öğretmenin kızı yaşındaki öğrencisiyle ilişkiye girdiği anlaşılıyor. Haber kulaktan kulağa yayılıyor. Olayı duyan öğretmenin meslektaşları ve antrenör arkadaşları ilişkiyi bitirmesi için defalarca uyarıyor. Uyarılara kulak asmayan öğretmen çevresine kızı çok sevdiğini ve aklından çıkmadığını söylüyor. Haber kızın ailesine de ulaşıyor. Ancak rezil olma korkusuyla mı, yoksa kızlarının kendi rızasıyla birlikte olduğu düşüncesiyle midir bilinmez, aile olayı gizli tutuyor. Hatta bu ikili Türkiye adına uluslararası müsabakalara bile birlikte katılıyor ve madalya alıyorlar. Bu rahatsız edici ilişki çevrelerindeki insanların tüm ikazlarına rağmen bugün de sürüyor.

Hüseyin Üzmez’i akladık, ya şimdi ne olacak?
Atletizm camiası, olayın duyulması halinde ailelerin kızlarını spora göndermeyecekleri yönünde endişe taşıyor. Ancak bu ilişkinin bir an önce sonlandırılmasının, atletizmin selameti açısından ne kadar önemli olduğu da camiada dile getiriliyor. Fakat ellerinden gelen bir şeyin de olmadığını görüyorlar. Buna yetkililer, belki de intikal etmesi halinde Türk mahkemeleri karar verecek. Küçük bir kızı, -hele hele bu, bir öğretmenin öğrencisiyse- kandırarak alıkoymanın çağdaş ülkelerde nasıl cezalandırıldığını gelen haberlerden biliyoruz.
Hüseyin Üzmez davasında dibe çakılan Türkiye, bunu nasıl sonuçlandıracak büyük bir merakla bekleyeceğim. 15 yaşında bir kızın ‘kendi rızasıyla’ beraberlik yaşamasını meşru kılan Yargıtay kararının alındığı ve TBMM’de evlilik yaşını 15’e çekecek çalışmaların yapıldığı bir ülkede iyimserlik mümkün değil. Ancak ben yine de bu toplumun önemli bir kesiminin sağduyusunu yitirmediğine inanıyorum. Olayın kahramanlarının isimlerini vermiyorum, çünkü genç kızın ve ailesinin daha fazla zarar görmesini istemiyorum. Artık top Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ile Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu’nda... Bu öğretmeni bulmak ve gerekeni yapmak onların da vicdan borcu. Sayın Çelik ve Başesgioğlu, bu borçlarını Türkiye’ye ödemelidir.

[size=medium][b]C.ronaldo 94 Milyon Euro

Kaka 60 Milyon Euro

Messi Paha Biçilemez...[/b][/size]
12-18-2008, 12:31 AM
Web Sayfasını Ziyeret Edin Tüm Mesajlarını Bul Alıntı Yaparak Cevapla
Yeni Yorum Gönder 


Kurt kuzuyu kaptı
Mesaj Secenekleri Onceki - Sonraki Konu Ara / Bul Konuyu Değerlendir
Önceki Konu
Sonraki Konu
 
Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5