Brezilya´dan Orduspor´a geldi, ligin ilk yarısında tozu dumana kattı. Bruno, attığı gollerle krallıkta zirveye yerleşti, Süper Lig kulüplerinin bile transfer listesine girdi
Ordu ilginç bir kent... Gerçekten türkülerindeki gibi, dereleri tersine akıtabiliyor. Baksanıza herkes harıl harıl yurt dışında izleme komiteleri vasıtasıyla futbolcu ararken, onlar ayaklarına getiriyor yıldızı. Hakikaten sezon başı Ordulu dostlarım söylemişti, “İki yabancı aldık. Herkes onları konuşacak” diye. Ganalı Jerry, savunmada klasını gösterdi ama diğeri harikalar yarattı, dersek yalan olmaz.

15 golü bulunuyor...
Brezilya’dan getirilen Bruno, Bank Asya’da rakip fileleri hiç boş geçmedi. Bir golcüden ne istenir ki; tabi ki gol! O da sağ ayağınla vurdu, sol ayağınla vurdu, kafa ile vurdu, hiç affetmedi, ilk yarıda 15 kez rakip fileleri salladı. Hem de birbirinden güzel gollerde imzası vardı genç Brezilyalı’nın. Sezon başı sadece Ordulular konuşuyordu, şimdi herkes onu konuşuyor... Nereden bulmuş bu oyunucuyu Orduspor? Aslında tam bir bingo. Menacerler aracılığıyla 21 yaş oynatma serbestliğinden yararlanılarak Ordusporlu yapılmış Bruno.
Başkan Şükrü Bodur, “Getirenden de, alandan da Allah razı olsun” diyor. Ama Bruno’da bir pürüz var, o da, kiralık olması. Opsiyonlu bir anlaşma yapılmış. Eğer Orduspor Brezilya’daki kulübüne, 700 bin Dolar öderse, Bruno’nun bonservisine sahip olacak. Şimdi Orduspor’da hedef ikinci yarıda hem Play-Off’u yakalamak hem de Bruno’yu tam anlamıyla Orduspor’un malı yapmak.
Bruno’ya “Gol kralı olabilecek misin?” diye sorduk. Bakın neler dedi: Buraya büyük hedeflerle geldim ve ilk yarıda 15 gol attım. İkinci yarıda da bu çıkışım devam edecek. Burada olmaktan çok mutluyum. Ancak bonservisim Orduspor’da değil. Bu nedenle büyük kulüplere transferim hakkında ne söylesem, yalan olur”
Bakalım göreceğiz, ligin ikinci yarısında da Bruno fırtınası sürecek mi?.. Ancak ilk yarıda gördüğümüz; iyi kumaş. Süper Lig’dekiler uyanın, pırlanta ayağınıza geldi. Gidip de Güney Amerika’larda macera aramayın. Bir bakarsınız, bir Dünya Kupası’nda Brezilya formasıyla görüp, “Aaa, bu bizim Bruno değil mi!” deyiverirsiniz. Ne demişler kaçan balık büyük olur, bizden söylemesi...