Sporliga.com - Spor tutkunlarının vazgeçilmez adresi

Galatasaray'ın Sivasspor karşısında oynadığı futbol geçen seneyi bile arattı...

Ali Buhara Mete


Sarı-Kırmızılıları açılış maçında izlerken hiç şaşırmadım. Geçen sezondan daha zayıf bir kadroyla sahaya çıkan takımda Keita’yı, Mehmet Topal’ı hatta Sabri’yi dahi aradı Galatasaray. Cimbom’un bir önceki sezondan en belirgin farkı somon renkli formasıydı. Pazarlamadaki başarısını futbola aktaramayan yönetimin transferleri de oynanan futbol kadar silikti…

Vasat takviyeler

Yeni transferlerden Ali Turan oldukça etkisiz bir futbol oynarken bu haliyle Sabri’nin yedeği bile olamayacağını gösterdi. Geçen sezon maç eksiği olduğu için hazır olmaması doğal ama yine de vasatı aşan bir transfer değil. Kolombiyalı Pino iş yapar gibi görünüyor fakat kimse mucize beklemesin. Keita kadar yetenekli olmadığı gibi istikrar abidesi de değil. Emre Çolak ümit vaat ediyor ama bu tür karşılaşmaların üstesinden gelebilecek tecrübeye sahip değil. Arda’dan yediği fırçalar moralini bozmasın, sıkı çalışırsa ilerleyen sezonlarda takımın vazgeçilmezlerinden olabilir. Mustafa Sarp ve Ayhan’ın mücadelesi takdire şayan ancak üst düzey maçlarda, orta sahadaki yükü kaldırmaları mümkün değil. Lorik Cana transferi, ‘bugün Cana yarın bana’ dedirtecek cinsten… Zaten Cana’nın videolarına bakarsanız sadece ‘adam biçme’ görüntüleriyle karşılaşırsınız. Türkiye liginde bu tip yirmi tane adam bulabilirsiniz. Yurdum insanı garibanlara tu kaka, yabancılara gelince mastika ile karşılıyoruz... Neticeten, Mehmet Topal’ın alternatifi olarak getirilen oyuncu Cana olmamalı.

En iyi transfer Mehmet Batdal

Mehmet Batdal’la ilgili de bir parantez açmak isterim, uzun boyuna rağmen bileklerine çok hakim ve kendisine Ibrahimovic’i örnek alıyor. Dün akşamki karşılaşmada bunun izlerini az bir süre oyunda olsa da gösterdi. Eğer bu oyuncuya sabredilir ve yeteri kadar şans verilirse hem milli takım hem de Ziyaretciler mesaj icerisindeki linkleri goremezler. Linkleri gorebilmek icin lutfen buraya tiklayarak kayit olunuz. için çok büyük kazanç olur.

Kaleye transfer şart!

Kaleci Aykut’un durumu içler acısı; bu sezon kaleyi korursa yan toplardaki zafiyetiyle Cimbom’a düzinelerce gol yedirir. Keza, Belgrad ve Sivas maçlarında yan topları tribünden bakar gibi seyretti. Mondragon’dan beri kaledeki sorunu çözemeyen yönetim Aykut’u yedek yapmaktan da vazgeçmeli. Aykut değil birinci kaleci iyi bir yedek bile olamaz. Yaptığı basit hatalar arada yaptığı şahane kurtarışları gölgede bırakıyor.

Arda ile Kewell da olmasa…

Cimbom’la ilgili olarak olumlu konuşulabilecek iki adam vardı onlar da Arda ve Kewell… Avusturalyalı oyuncu sakatlığı nüksetmediği sürece her çıktığı müsabakada kalitesini oyuna yansıtıyor. Ama takım olarak iyi olmadığınız sürece bireysel yeteneklerle ancak bir yere kadar gidebilirsiniz. Bunun en iyi örneğini Dünya Kupası'nda gördük; Kaka ve Messi gibi yıldızlar takımlarının makûs talihini değiştiremediler. Verdiği bir beyanatta aynı konuya temas eden Arda Turan aslında farkında olmadan takımın genel olarak kötü olduğunu itiraf ediyordu... Gerçi itiraf etse de etmese de görünen köy ortada. Sokaktaki çocuğa da sorsanız, bu oynanan futbolun mahalli düzeyden öteye gitmediğini söyler. Ne alakası var diyorsanız, geçen sezondan da aşina olduğunuz, maçın son beş dakikasında yapılan ‘doldur boşaltlar' vahim futbolun en büyük nişanesi!

Tebrikler Sivas

Kıran kırana mücadele eden Sivasspor’u da tebrik etmek gerek. Özellikle galibiyet golünden sonra oyunu domine ettiler. İkinci golden sonra maç sabaha kadar da oynansaydı G.Saray yine gol atamazdı… Ofansif ve atak futbol oynayan Yiğidoların attıkları ilk goldeki hakem hatası da galibiyetlerine gölge düşürmedi, düşürmemeli...

Ne Hatice ne netice!

Rijkaard’ın öğrencileri pozisyon üretemiyor. Taktik olarak birkaç varyasyonu deneyen Hollandalı elindeki malzemeden bu kadarını çıkarabildi. Fakat asıl merak ettiğim konu, Rijkaard’ın geçen sene takımın yeterli kalitede olmadığını deklare edip bugünkü kadronun kalitesiyle neler yapacağı ve yarın öbür gün herhangi bir hezimet sonrası ne söyleyeceği… Galatasaray’daki müthiş uyumsuzluk, yönetimden teknik ekibe, teknik ekipten futbolculara kadar sirayet etmiş durumda. Elbette mağlup olabilirsiniz ama G.Saray gibi büyük ve seçkin bir camiaysanız taraftarlarınıza bu kadar rezalet bir futbol izlettiremezsiniz. Üç senedir yapılanlar ortada, ne Hatice var ne netice. Zaten balık da baştan kokuyor; yönetim, müzmin başarısızlıktaki rolünü kabul etmeli ve beceremiyorsa işi artık ehline devretmeli. Baksanıza, lig başladı ve transferler hala netleşmiş değil. Elano’nun takımda kalıp kalmayacağı muamma. Bu kadar belirsizliğin hüküm sürdüğü bir yerde net olan tek şey, başarısızlığın kaçınılmaz olduğu... Allah Galatasaraylılara sabır versin çünkü geçen seneden daha çetin ve sıkıntılı bir sezon olacak. Hele ki takıma takviye yapılmadığı takdirde Aslantepe’de oynanacak maçlar 'konforlu eziyet' olur.