Sporliga.com - Spor tutkunlarının vazgeçilmez adresi

Orjinalini görmek için tıklayınız: O bir efsane
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Futbolculuğu tartışılmazdı... Teknik direktörlük kariyeri kötü başladı, ancak Barça´da zirve yaptı. Cim Bom´un şu anki kadrosu, Rijkaard´ın hücum futbolu mantalitesi için biçilmiş kaftan niteliğinde.

16 yıl önce kendisini İnönü Stadı’nın tribünlerinde seyrettiğimde futbol kariyerinin sonlarına yaklaşmış olmasına rağmen gözalıcı özelliklerinden birşey yitirmemişti. Gösterişli fiziğini üstün teknik özellikleriyle birleştiren Frank Rijkaard’ın futbol oynadığı dönemde yaşadığı başarılar çok az oyuncuya kısmet olmuştur. Döneminin tartışılmaz derecede en efektif futbolcularından biriydi. Hatta yeşil sahalara veda ettikten sonra bile onun stiline sahip birisinin gelmediğini söyleyenlerin sayısı hiç de az değil. Oyunculuğu döneminde bir efsane olan Rijkaard, teknik direktörlük kariyerinde de önemli işlere imza attı. Hollanda Milli Takımı’nı çalıştırdıktan sonra başarısız bir Sparta Rotterdam deneyimi yaşadı. Ancak burada tüm suçu Rijkaard’a yüklemek haksızlık olur. Kadro çok yeterli değildi ve kulüp finansal sorunlar yaşıyordu. Rijkaard belki de doğru zamanda doğru yerde değildi.

Guardiola hakkını verdi
Dünyanın en büyük kulüplerinden Barcelona’nın başına geçerken, Cruyff’ün de desteği büyüktü. Futbolcular üzerinde karizması olan Hollandalı, Barcelona gibi yıldızlar topluluğunu da önemli bir denge unsuruydu. Karizması Barcelona’daki dünya yıldızlarını bir arada tutup, takım ruhuyla oynamalarını sağladı. Çok sıkıntılı bir dönemde aldığı Barça’ya oynattığı agresif hücum futboluyla herkesin beğenisini kazandı. Aslında Rijkaard’ın Barcelona’sı, kendi oynadığı dönemdeki Hollanda Milli Takımı ve Milan’a ait özellikler taşıyordu. Bernabeu’da, Real Madrid’i iki kez yenme başarısı gösteren tek teknik direktör olan Rijkaard’ın sonunu da yine ezeli rakibine karşı 4-1 kaybettiği maç getirdi. Başkan Laporta bu ağır mağlubiyet üzerine yönetim kuruluyla yaptığı toplantıda Rijkaard’ı gönderme kararı aldı ve Hollandalı’nın tarih yazdığını ama artık miladının dolduğunu söyledi. Katalan ekibinin yeni parlayan genç teknik direktörü Guardiola da “Bu kadronun başarısında Rijkaard’ın büyük payı var. Sonuçta onun getirdiği sistem üzerinden devam ederek bugünlere geldik” diyerek selefine hakettiği değeri verdi.

Neden Milan’a gitmedi?
Barcelona macerası ona çok büyük sevinçler ve unutulmaz anlar yaşatsa da diğer taraftan yaptığı işin zorluğu sinirlerini yıpratmıştı. Bir yıl futboldan uzak duran Rijkaard bu süreçte ailesine zaman ayırdı. Aslında Rijkaard’ın, teknik direktör tercihini genelde kendiyle özdeşleşmiş isimlerden yana kullanan Milan’ın başına geçmesi bekleniyordu. Ancak Kırmızı-Siyahlı yönetim “Maddi sorunlarımız büyük, transfere bütçe ayıramayacağız” deyip, Leonardo’da karar kılınca anlaşma gerçekleşmedi.

İsmi bile yeter...
Ziyaretciler mesaj icerisindeki linkleri goremezler. Linkleri gorebilmek icin lutfen buraya tiklayarak kayit olunuz. için Rijkaard’ın adı bile çok önemli bir şans. Çünkü Sarı-Kırmızılılar böyle bir hoca getirdiklerine göre mutlaka önemli yıldızları da kadrolarına katacaktır. Cim Bom’un transfer teklifi yaptığı ve ilgilendiği oyuncuların gözünde Rijkaard ismi de bağlayacı ve ikna edici bir özellik taşıyacaktır. Teknik açıdan da Galatasaray’ın şu anki kadro yapısı Rijkaard’ın hücum futbolunu öncelikli tutan oyun mantalitesi için biçilmiş bir kaftan niteliğinde. Tek olumsuz özelliği çok duygusal olması. Efsane üçlü Rijkaard-Gullit-Van Basten’den kimin daha iyi futbolcu olduğu tartışılır. Ancak Avrupa’nın 1 numaralı kupasını hem futbolcu hem hoca olarak kazanan 6 isimden biri olan Rijkaard’ın teknik direktörlük kulvarında iki eski dostunu geride bıraktığı ise yadsınamaz bir gerçek...
Adam bir futbol dehası.
Rijkaard takıma , takım ruhu vermiş Tongue , senelerdir Madrid faciası yaşandı ne ruhu ne oyunu ?
rijkaard geldi de bakalım şampiyon yapabilecek mi
İnşallah yapcak...
Referans URL