Sporliga.com - Spor tutkunlarının vazgeçilmez adresi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Fenerbehçe Sivas'tan teşvik almış
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
* Haftanın en çirkin olayı, Sivaslı oyuncuların maçtan sonra, hırslı oynayan Gaziantep'i suçlayıcı açıklamalar yapmasıydı
* O zaman Fener niye asıldı maça? Demek ki Sivas da Fener'e teşvik göndermiş! Üstelik Uygun ve Odyakmaz, Aziz Yıldırım ile çok yakın
* Denizli hocamın deyimi ile ben 'İşsiz güçsüz takımından biriyim.' Bu sıfatla konuşuyorum: Bal her zaman akmıyor

Sivas'ın Gaziantep'e kaybetmesinin ardından liderlik için sahaya çıkan Ziyaretciler mesaj icerisindeki linkleri goremezler. Linkleri gorebilmek icin lutfen buraya tiklayarak kayit olunuz. da Fenerbahçe'ye mağlup olarak büyük bir sürpriz yaptı. "Sivas kaybederse, Ziyaretciler mesaj icerisindeki linkleri goremezler. Linkleri gorebilmek icin lutfen buraya tiklayarak kayit olunuz. da kaybeder" şeklindeki öngörünüz de gerçekleşmiş oldu.

'Sivas, Fenerbahçe'ye teşvik primi yollamış' anladığım kadarıyla! Çünkü Gaziantep'i gayet açık ve net bir şekilde böyle itham etti Sivaslı futbolcular maçtan sonra. 'Niye bu kadar hırslı oynadılar, niye maça asıldılar? Herhangi bir iddiaları yok' dediler. Fenerbahçe'nin de iddiası yok. Ziyaretciler mesaj icerisindeki linkleri goremezler. Linkleri gorebilmek icin lutfen buraya tiklayarak kayit olunuz. niye asıldı maça? Herkesin nasıl bilirsin; kendin gibi!.. Demek ki Sivas, Fener'e teşvik primi göndermiş. Üstelik bu daha akılcı. Bülent Uygun ve Mecnun Odyakmaz'ın Aziz Yıldırım ile yakınlıkları, dostlukları biliniyor! Çok ayıp şeyler bunlar. Hakikaten çok ayıp. Böyle ileri geri konuşursun aradan 5 saat geçmeden lafın ortada kalır. Daha ligin bitmesine bunca zaman var. Şimdiden biz bu dedikoduları manşetlere taşımaya başlarsak, ligin bu kadar kirletirsek, işin içinden çıkamayız. Futbol Federasyonu, bu kadar "Marka değeri, marka değeri" diyor. Bu tür konuşmalar marka değerini düşürmüyor mu? Niye bu konuşmalara ses çıkarılmıyor? Bence haftanın en çirkin tarafı buydu. 'Gaziantep'in niye böyle hırslı oynadığını anlamadık!' Kendi sahasında, Sivas ile oynadığı zaman 'Gaziantep hırslı oynamayacak' öyle mi? 'Ben bunlara yol vereyim, şampiyon olsunlar' diyecek!.. Maça gelince... Sivas maçı kaybettiği zaman Beşiktaş'ın kaybetme ihtimali arttı. Çünkü Beşiktaş'taki stres arttı. 'Bu gece kazanırsak liderliğe yükseliriz ve ipi de göğüsleriz' havası futbolcunun üzerindeki baskıyı artırır. Arkadan ikinci olarak koşmakla Vay ben birinci oluyorum' arasında stres farkı var. Bu stres farkı Beşiktaş'ın aleyhine oldu. Beşiktaş, Sivas'ın yenilmesini maç saatine kadar sindiremedi. Sevgili Mustafa Denizli hocamın deyimiyle 'Ben işsiz güçsüz takımından biriyim.' Bu sıfatla konuşuyorum. Artık İrlandalılara para vermiyorlar, böylece işsiz güçsüz kaldık!

HAGİ ZANNEDİYOR

Şimdi ne demek istediğimi herhalde anlamıştır. Bal her zaman akmıyor. Mustafa Denizli hatalarını görmemekte ısrar ediyor. Ben onun hayatındaki, en yakın dostu ve en yakın arkadaşıyım. Altını çizerek söylüyorum: En yakın dostu ve en yakın arkadaşıyım. Ama benim eleştirilerime dahi tahammülü yok. 'Bu Hıncal beni bu kadar sever. Ne demek istiyor. Bir düşüneyim' demiyor. Ya da aç telefonu 'Ne demek istiyorsun' diye bir sor. 'Ben şunları şunları şunları yapıyorum maçı kazanıyorum. Sen ballı diyorsun.' Mustafa Denizli'nin İnönü Stadı'nda liderlik maçına çıkardığı takım, korku takımı. Önce yenilmemeyi düşünen bir takım. Sivok'un ön liberoda ne işi var Mustafa Denizli hocam!.. Bu ülkeye cesareti getiren, hücum futbolunu getiren Mustafa Denizli'nin korkaklığına bakar mısınız!.. Kaç haftadır bu böyle!.. Mustafa Denizli sahaya çıkarması gereken, oynatması gereken takımı ancak ikinci, üçüncü değişiklikten sonra buluyor. O zaman da kaybettiğin zamanı telafi etmem mümkün olmuyor. İşte olmadığı ortaya çıktı. Her zaman balla oluyordu, bu defa olmadı. Bu sefer tam tersineydi. Talihsizliği, her maçta olmadık goller yiyen Volkan, bu defa olmadık goller çıkardı. Ve bu maça kadar bana sorarsan Beşiktaş'ın en iyi oyuncusu Rüştü, çok rahat kurtarabileceği ikinci golü yedi. Hadi birinci gole bir şey demiyorum. Katılıyorum... Birinci golde faul var; resmen. Semih, Gökhan'ı süpürünce, Güiza topla bomboş kaldı. Orada faul vardı. İkinci gol ofsayt. Pası veren Ali Bilgin'in aldığı sırada ofsayt var. Ama Ziyaretciler mesaj icerisindeki linkleri goremezler. Linkleri gorebilmek icin lutfen buraya tiklayarak kayit olunuz. ne yaptı maçı almak için? Ziyaretciler mesaj icerisindeki linkleri goremezler. Linkleri gorebilmek icin lutfen buraya tiklayarak kayit olunuz. maçı alacak bir takımla sahaya çıkmadı, Ziyaretciler mesaj icerisindeki linkleri goremezler. Linkleri gorebilmek icin lutfen buraya tiklayarak kayit olunuz. maçı alacak bir futbol oynamadı, Ziyaretciler mesaj icerisindeki linkleri goremezler. Linkleri gorebilmek icin lutfen buraya tiklayarak kayit olunuz. sahada gezdi. Neden? Çünkü Mustafa Denizli, takıntılarından kurtulamıyor. Mustafa Denizli, Delgado'yu Prekazi, Hagi falan zannediyor. Kendisiyle özel konuşmamızda söyledim. Bunu artık rahatlıkla açıklayabilirim. "Delgado'dan bir şey olmaz. Ona fazla güveniyorsun hoca, yanlış yapıyorsun. Senin elinde Yusuf gibi maçın kaderini değiştirecek bir adam varken, onu kenarda tut, Delgado ile oyuna başla!..

İLK SATILACAK ADAM

İlla Delgado'yu oynatmak istiyorsan, ikisini birlikte oynat. Sivok'un ne işi var ön liberoda!.. Bir yandan korkuyor, bir yandan yanlış adama, ısrarla güvenmekte inat ediyor. Bana sorarsan, Delgado, Beşiktaş'ta ilk satılacak adam. Denizli, şampiyonluğu böyle bir adama bağlamış. Galatasaray'ın ümitlerini Lincoln'e bağlaması ne kadar aptalca ise Mustafa Denizli'nin de Delgado'ya böylesine inanması o kadar yanlış, o kadar mantıksız! Ben resmen, bunca yıllık arkadaşımı tanımakta güçlük çekiyorum. Delgado'nun takım lideri olacak vasıfları yok, oyunu yönetecek, takımı yönetecek vasıfları yok. Bunların hepsinin olduğunu zannediyor. Ziyaretciler mesaj icerisindeki linkleri goremezler. Linkleri gorebilmek icin lutfen buraya tiklayarak kayit olunuz. çok güzel oynar göründü. Niye? Çünkü karşısında oynayan takım yoktu. Fenerbahçe'nin bu kadar rahat oynadığı bir maç hatırlamıyorum.


Hıncal Uluç -- Fotomaç
Referans URL