03-03-2009, 07:15 PM
Tribünü Sevmek;
Anne sevilir, baba sevilir, eş, dost sevilir bir de tribün sevilir...
İçine girdiğinizde gördüğünüz gözler sizin gözlerinize benzer, diller aynı şeyleri söyler... Kuşların birbirleriyle aşık atması gibidir bir siz söylersiniz bir alt tarafı dinlersiniz... Oradan gelen ses yükseldikçe sizin de sesiniz yükselir yarış içerisindeymiş gibi insana gelir...
Alt-Üst karşılıklı aşık atmaların elbet sebebi vardır takım sahadadır size ihtiyacı vardır en az sizin ona ihtiyacınız olduğu kadar...
Heyecanla beklersiniz golün gelmesini ama tribüncü gibi beklersiniz susarak değil haykırarak bestenizi... Yanınızdaki belki arkadaşınızdır, belki kardeşinizdir belki de hayatınızda hiç görmediğiniz renk ikiziniz.
Bazen basket maçında bazen hentbol bazen voleybol ve kimilerine göre de her yerde yanınızdadır dostlarınız. Artık dostunuzdur sizin belki sizin için riskin önüne atlamıştır göz göre göre canınız yanmasın diye. 90 dakikalık arkadaşlık değildir tribünü sevmek, can yoldaşlığıdır... Aldığınız her maçın sonrasını veya kaybettiğiniz her maçın öncesini bilirsiniz. Onlar da en az sizin kadar bilirler, dostlarınız...
Semti Sevmek;
Anne sevilir, baba sevilir, eş, dost sevilir bir semt sevilir...
Semte girdiğinizde gördüğünüz gözler sizin gözlerinize benzer, diller aynı şeyleri söyler... Bazı takımların şehridir bazılarının mahallesi. Bizimkilerin ise KALESİ... Kaleyi düşürmek, taarruz etmek zordur çünkü yıkılmaz taştan yapılmıştır en büyük taştan BEŞİKTAŞ.
En büyük taşın adı da aşktır, sevgidir. Balıkçısı da, esnafı da, kara sevdaya gönül vermiştir, kalenin askerleridir tribüncüler. Maç günleri dolup taşar, semti olmayan takımlara inat açarlar atkılarını gökyüzüne taraftarlar...
Bir yanında köfte ekmek yersin, bir yanında rakı balık... Bir yanında namaz kılanlar, bir yanında zevki sefa eğlenenle...
Ne tribün Beşiktaş'tan gider, ne de stadyum semtten...
Kalenin temelleri aşk dolu, sökemezler kalplerimizden...
Forzadan Alıntıdır:Ali Naci Ülkü
Anne sevilir, baba sevilir, eş, dost sevilir bir de tribün sevilir...
İçine girdiğinizde gördüğünüz gözler sizin gözlerinize benzer, diller aynı şeyleri söyler... Kuşların birbirleriyle aşık atması gibidir bir siz söylersiniz bir alt tarafı dinlersiniz... Oradan gelen ses yükseldikçe sizin de sesiniz yükselir yarış içerisindeymiş gibi insana gelir...
Alt-Üst karşılıklı aşık atmaların elbet sebebi vardır takım sahadadır size ihtiyacı vardır en az sizin ona ihtiyacınız olduğu kadar...
Heyecanla beklersiniz golün gelmesini ama tribüncü gibi beklersiniz susarak değil haykırarak bestenizi... Yanınızdaki belki arkadaşınızdır, belki kardeşinizdir belki de hayatınızda hiç görmediğiniz renk ikiziniz.
Bazen basket maçında bazen hentbol bazen voleybol ve kimilerine göre de her yerde yanınızdadır dostlarınız. Artık dostunuzdur sizin belki sizin için riskin önüne atlamıştır göz göre göre canınız yanmasın diye. 90 dakikalık arkadaşlık değildir tribünü sevmek, can yoldaşlığıdır... Aldığınız her maçın sonrasını veya kaybettiğiniz her maçın öncesini bilirsiniz. Onlar da en az sizin kadar bilirler, dostlarınız...
Semti Sevmek;
Anne sevilir, baba sevilir, eş, dost sevilir bir semt sevilir...
Semte girdiğinizde gördüğünüz gözler sizin gözlerinize benzer, diller aynı şeyleri söyler... Bazı takımların şehridir bazılarının mahallesi. Bizimkilerin ise KALESİ... Kaleyi düşürmek, taarruz etmek zordur çünkü yıkılmaz taştan yapılmıştır en büyük taştan BEŞİKTAŞ.
En büyük taşın adı da aşktır, sevgidir. Balıkçısı da, esnafı da, kara sevdaya gönül vermiştir, kalenin askerleridir tribüncüler. Maç günleri dolup taşar, semti olmayan takımlara inat açarlar atkılarını gökyüzüne taraftarlar...
Bir yanında köfte ekmek yersin, bir yanında rakı balık... Bir yanında namaz kılanlar, bir yanında zevki sefa eğlenenle...
Ne tribün Beşiktaş'tan gider, ne de stadyum semtten...
Kalenin temelleri aşk dolu, sökemezler kalplerimizden...
Forzadan Alıntıdır:Ali Naci Ülkü
